27 Aralık 2014 Cumartesi

PONTIAC GTO

  
  1963 yılına, General Motors’un NASCAR yarışlarında fabrika katılımını sona erdirmesi ile Pontiac’ın yarış dosyası da kapanmış oldu. Pontiac’ın yenilenen üst yönetimi Pontiac’ın yeni keşfedilen performans imajını canlı tutabilmek için ara model olarak 1961 yılında sunulan

Tempest üzerinde çalışmaya başladılar. Ancak büyük satış başarısının keyfini yaşayamadılar. İlk önce Tempest’deki 5.3 litrelik V8 motor hafif Pontiac’ın müthiş ivmesi için tatmin edecek hale getirildi. Daha sonra 6.4 litrelik V8 denendi, ve tabiki, sonuç daha muhteşemdi.

  Bir şampiyon yaratılmış olduğu konusunda tatmin olununca iş ismi vermeye kalmıştı. 1964’de bu yeni tasarlanan Tempest için geçmişteki bir Ferrari modelinden esinlenerek GTO (Grand Turismo Omogato) adında karar kılındı. Devasa V8’in yanında, bu büyük gücü idare edebilecek ağır işçi süspansiyon ve frenler de adapte edildi. Standart 3 ileri vites ve 2 ileri otomatik vitesle beraber 4 ileri manuel aktarma da opsiyonlar arasında yer aldı.
AMERKAN_YARI_EFENDS_PONTAC_GTO4Pontiac genel müdürü Estes ve şef mühendis De Lorean bu hazırlığı GM yönetiminde gizli sürdürmüştü. Gelinen nokta ise projenin rafa kaldırılma ihtimalini ortadan kaldırmıştı. Ancak böylesine bir otomobil GM’in yarışların dışında kalma prensibine ters düştüğünden Pontiac’ın son derece karamsar olan satıştan sorumlu genel müdürü Frank Bridges 1964 satış takviminde 5000 adetin üzerinde üretime onay vermedi.
Büyük bir hata yaptığını daha sonra anladı. GTO’nun galerilere gelişiyle birlite patlayan satışı ile birkaç hafta sonra üretimi arttırma planları yapılmaya başlandı. GM yönetimi ise böylesine bir güzelliği öldürmemek adına isteksizliğini bir anda unutuvermişti. 1964 yılını sonu itibariyle 32.450 adet GTO satıldı.
Pontiac böylece tamamen yeni bir sınıf yaratmıştı, buna muscle cars adı verildi. Gerçekten
de bir atletin kas yapılarını andıran sert görüntüsü ve süratiyle bu unvan GTO’ya yakışmıştı. O dönemde yapılan bir test sürüşünde 360 beygirlik Tri-Power karbüratörlü bir GTO ile 0-60 mph hıza 5.8 saniyede ulaşıldı. Muscle Cars, son hızın değil müthiş kalkış ve yüksek ivme ile hızlanma ilkesini taşıyordu ve GTO 4.11:1 aks oranı ile bu müthiş hızlanmayı 184 km/h’da sonlandırıyordu.
Diğer üreticiler yeni yaratılan bu sınıfı hemen doldurmaya başladılar. Chevrolet Chevelle SS-396, Oldsmobil 4-4-2, Ford Fairlane GT, Mercury Cyclone, Plymouth Road Runner ve Dodge Super Bee ile bu furyaya katıldılar. Muscle Car dönemi 70’lerin başında aniden başlaması gibi aniden sona erdi. Yüksek sigorta primleri, güvenlik üzerine artan yaptırımlar, düşen sıkıştırma oranları ve çok daha düşük emisyon değerlerinin uygulanması bu yok oluşun nedenleriydi. Ancak mirası Ford Mustang ile başlayan daha küçük ama yine hızlı “pony cars” sınıfı devir aldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder