JAGUAR E-TYPE

  1961 yılında D-type'ın takipçisi olarak ortaya çıkmıştı E-type. Aerodinamik tasarımcısı Malcom Sayer tarafından yapıldı. William Lyons Jaguar'ın o yıllardaki patronuydu, o da bu modelin oluşmasında yardımcı olmuştu. Her ikisi de katkıda bulunarak oluşturdular bu otomobili, sonuç olarak iki farklı parça çıktı ortaya. Birincisi uzun motor kaputu ikincisi ise oldukça küçük olan yolcu bölümüyle birleşik kuyruk. 

  E-type Jaguar'ın bu hali onu atası olan XK modelinden ayırıyordu. Aslında, 1961 yılında başlanan üretimin ilk motoru bilinen 3.8 litrelik ünlü Henyes idi, ancak tasarım konsepti ve gövde yapısı bu farklılığı ortaya çıkarıyordu. Şase, önde multi-tüp üretilerek arkaya doğru daha kalınlaşarak ve tek vücut olarak devam ediyordu. Arkada alt şase ile desteklenen ana şase, süspansiyon ve sürüş aksamını taşımaktaydı. Aerodinamik stili ve göze hoş gelen gövde çizgileriyle iki kişilik üstü açık ve iki kişilik coupe modelleriyle sunuldu.

1965 E-Type

  Tüm tekerlerde bağımsız olan süspansiyonlar ve disk frenler 1950 yılının ortalarından beri tüm Jaguarlarda standart idi. Motor, 265 bhp beygir gücü ile 240 km/h hızın biraz üstüne çıkabiliyordu. 2100 poundluk fiyatı ile o dönemde pek de ucuz olduğu söylenemezdi. Ancak satışlarda da performansı kadar başarılı olmayı başardı. 1961 ila 1964 yılları arasında toplam 15496 adet üretildi. Aynı yılın sonunda yeni jenerasyon E-Type Jaguarların üretimine başlandı. Otomobilin motor hacmi 4236 cc’ye yükseltildi ve çap 92.07’ye çıktı. Aynı zamanda 1 ve 6 numaralı silindirler silindir bloğunun dışına çıkarıldı ve 3 ile 4 numara birbirine daha yakın yerleştirilerek su dolaşımı daha da geliştirilmiş oldu. Güçlü servo-asistance sistem ile frenler güçlendirildi ve daha konforlu koltuklar adapte edildi. Ancak en önemli yenilik ise vites kutusuydu. Borg-Warner otomatik şanzımanı ile üç ileri vitesle motora son derece uyumlu bir sürüş kazanılmıştı.

  1972 yılına kadar aynı tip motorla üretilen E-Type, aynı yılın başı itibariyle V12 hafif alaşımlı yeni motoruna kavuştu. Görüntü olarak da daha da yırtıcı hale gelen yeni E-Type, 5343 cc.’lik motoruyla 272 bhp beygir gücü üreterek ünlü Le Mans yarışlarında İtalyanların korkulu rüyası haline geliyor.

  Bu güzel klasik Jaguar'ın Türkiye'deki şuan satışta olan fiyatları ise 100.000 ile 200.000 Euro arasında değişmekte.

Martı Kanat; Mercedes-Benz 300 SL

  
  Bu hafta sizlere martı kanatları, hızı ve güzelliğiyle meşhur 300SL'den bahsedeceğim.

  Mercedes 300SL öncelikle 1952 yılında yarış otomobili olarak çıkartıldı. Daha sonra 1955 ve 1963 yılları arasında spor otomobil olarak çıkmıştır. Elbetteki hızı ve hafifliği yanında en dikkat çekici özelliği martı kanatlı kapılarıydı. Peki neden bu kapılar martı kanattı?

2. Dünya Savaş'ı yeni bitmişti. Almanya savaştan kalan yorgunluğundan dolayı teknolojik olanaklarını yitirmiş gibi idi. Dünyada ise yarışlar kızışmıştı. Tabi ki Almanya da bu yarışlarda yer almak, önde olmak istiyordu ancak sıfırdan bir araba yapacak vakit ve olanakları yoktu.

 Eski 3000 motorlarını koydular arabaya önce yetmedi hplerini arttırıp 208 beygir koydular, eski üretimlerden de en iyi parçaları topladılar ama sadece güçlü motor yetmiyordu, şasinin de hafif  ve güçlü olması çok önemliydi. Mühendisler hafif ve aynı zamanda güçlü bir şasi geliştirdiler. Fakat bu şasi normal normal kapılar için fazla yüksekteydi.  Bu yüzden kapılar değişti ve tavana monte edildi. Böylece martı kapı dediğimiz kapılar ortaya çıkmış oldu. Fakat bu martı kapıların bazı dezavantajları vardı. Pencereleri açılmıyordu, otomobile biniş ve inişi zorlaştırıyordu. Bu yüzden direksiyonu da köşeye eğilebilecek şekilde tasarlanmıştı.

  SL harfleri ise "Super Leicht" yani süper hafif anlamına geliyordu.

Peki yarışlar için yapılan bu otomobil başarılı oldu mu? Elbette. Bir çok yarışta birincilikler kazandı.
İlk üretildiği yılı çok başarılı geçirdi.

 1954 yılında ise artık bu arabanın seri üretilmesi kararlaştırıldı ve hemen o sene New York otomobil fuarında tanıtıldı. Enjeksiyon sistemli ilk seri üretim olarak da tarihe geçti.

  1957 yılına gelindiğinde ise yerini 300SL Roadster'a bıraktı. Günümüzde Mercedes'in en pahalı otomobillerinden olan SLS AMG işte buradan gelmektedir. 1961 yılında ise disk frenli modelleri satışa sunuldu. Fiyatı ise Jaguar E-Type'ın iki katıydı. 1962 yılında bu özel araçtan 1858 adet üretildi.

Halen daha bir çok klasik otomobil severlerin rüyasını süsleyen, bir çok klasik otomobil koleksiyoncusunun koleksiyonuna katmak istediği mükemmel bir araba.

    Gelelim bu güzelliğin bedeline. Elbetteki bir zamanların en hızlısının, bir zamanların en ünlü isimlerinin kullandığı bu aracın fiyatı hiç de azımsanamaz. 1954 model 300SLlerin yurtdışında fiyatları 1.250.000 dolarlardan başlamakta.

Rolls-Royce Klasiği

Bu hafta sizlere otomobil tarihinin efsanelerinden Rolls Royce'u anlatmaya

çalışacağım.

1904 yılında Henry Royce tarafından kurulan Royce Ltd of Manchester, Hon. C.S. Rolls'ün de 1906 yılında katılmasıyla Rolls-Royce Ltd. olmuş. O günden  bu güne kadar da değişmeyen sloganları "Dünyanın en iyi otomobili." olmuş.

İlk olarak 10 beygir gücünde 1904 yılında üretilen Rolls Royce'dan 1925 yılına kadar tek model politikası uyguladılar. Bu tek model ise Silver Ghost'tu. Rolls Royce bu ilk döneminde bile tüm detaylara dikkat vermiş, her parçanın üretiminde  aşırı hassasiyet göstermiş işte  Rolls Royce'u büyük yapan da buydu. Henry Royce şöyle bir söz söylemiştir "Yeterince iyi diye birşey yoktur.Yapılan ya doğrudur ya yanlış."

1947 Silver Wraith

II. Dünya Savaşı'ndan sonra üretime 1947 yılında Silver Wraith ile başlamışlardır. Satış fiyatı 4300 Sterlin olan otomobile 2 yıl sonra Bentley şasili Silver Dawn eklendi.1953 yılında yurtdışına çıkan ilk Rolls Royce oldu.

Phantom VI

1955 yılında Silver Cloud ve kralların otomobili 8 silindirli Phantom üretildi. 16 adet üretilen Phantomlara sadece devlet başkanları ve kraliyet ailesi sahip olabiliyordu. Sonra Phantom III,V ve VI yine bu amaçla ve kısıtlı sayıda üretildi.

1965 yılına gelindiğinde ise 10 yıllık bir çalışma sonucunda Rolls Royce Silver Shadow üretildi. Entegre şase ve karoser ile monoblok, bağımsız süspansiyonlu tekerler ve dört tekerde disk frenler  ile Silver Shadow ilklerin otomobili oldu.

Silver Shadow

 Rolls Royce'a tarihindeki en üyük başarıyı 1965 ile 1977 yılları arasında 20.605 adet satış yaparak Silver Shadow yaşatmıştır. Bu başarı sonrasında 1977 yılında Silver Shadow II’yi yarattı.Modifikastonlar ve rafine edilen detayları ile 1980'e kadar üretilmeye devam edildi.Özellikle, yükseltilen yükseltilen motor cc'si ile performansı, uzatılan teker mesafesi ile arka koltuğu genişleterek konforu arttırdı.Sürekli geliştirilen sistemleri ile günün en ileri teknolojisini kullandı. İç mekana ise her zaman önem verildi. Her zaman konfor ve ihtişam dolu bir iç mekan vardı. Gerçek İngiliz derisi ile kaplanan koltuklar ve kapılardan, birinci kalite halılardan ve otomatik klima sistemleri ile soylu sahiplerini rahat ettirdi.